Hilterapi
Artan çalışma saatleri, gün içindeki yoğun koşuşturma, günlük yaşamın stresi ve birçok faktör vücudumuzda strese sebep olmaktadır. Stres sadece mental olarak hissedilen bir duygu olmayıp, fiziksel olarak da kendini hissettirmeye başlayabilir. Nedeni tam olarak bilinmeyen, geçmeyen ve sürekli olarak hissedilen ağrılar günlük yaşamı oldukça zorlaştırabilir. İşte bu tür kronik ağrılarda Hilterapi etkili bir çözüm olabilir. Hilterapi hakkında detaylı bilgi için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) Nedir?
Uzun süreli geçmeyen veya sebebi bilinmeyen ağrılar, yorgunluk, psikolojik çöküşler ve birçok sebeple normal günlük aktiviteler bile kişilere zehir olabiliyor. Hilterapi ya da tam adıyla High Intensity Laser Therapy, yüksek yoğunluklu bir lazer tedavisidir. Yıllardır ağrı, kas-iskelet sistemi hastalıklarında ve birçok semptom ve bozukluğun tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Hilterapi yüksek yoğunluklu lazer kullanılarak, o bölgede dolaşımın artması ile iyileşmeyi sağlamayı hedeflemektedir.
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) Nasıl Uygulanır ?
Hilterapi bölgesel olarak uygulanan bir tedavi yöntemidir. Hastanın ağrısının hissedildiği ilgili bölgesine cihazın başlığı ile uygulama yapılmaktadır.
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) nasıl etki eder?
Yüksek yoğunluklu lazer terapisi olan Hilterapi, fotobiyostimülasyon ile hücre-doku yenilenmelerine yardımcı olarak kişinin iyileşme hızında olumlu bir sonuç oluşturuyor. Dolaşımı arttırarak onarımların hızlanmasını da sağlayan Hil Terapi, aynı zamanda ağrıya ve inflamasyona sebep olan maddeleri uzaklaştırıp azaltarak antiinflamatuar ve analjezik etkiler de sağlıyor.
Düşük yoğunluklu olanlardan farkı ise Hil Terapide, derin dokulara kadar da ulaşılabilmek mümkündür. Ödem giderici, inlamatuar, analjezik, dolaşım hızlandırıcı etkileri bulunmaktadır.
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) Neden Uygulanır?
Hilterapi, geçmeyen ve kronikleşmiş ağrılarda oldukça etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Hastada dolaşımı arttırarak iyileşmeyi etkiler ve ağrı kesici, ödem giderici etkileriyle hastanın şikayetlerini azaltır.
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) Hangi Hastalıklarda Kullanılabilir ?
Günümüzde fizyoterapistlerin sık kullandığı bir lazer tedavisi olan Hilterapi ortopedik, Romatolojik, Sportif rahatsızlıkların tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Bu hastalıkların bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Ortopedik Rahatsızlıklar: Hilterapinin en sık kullanıldığı alanlardan biri olan ortopedide;
Bel-boyun fıtıkları
Tenisçi Dirseği/Golfçü Dirseği gibi epikondilitler
Bursit tanısında
Tendinitlerde
Tendon ve kas sıkışmalarında
Dejenere olmuş veya yırtılmış kas,tendon, bağlarda
Karpal tünel sendromunda
Kırıklarda
Ön çapraz bağ yaralanmalarında
menisküs yaralanmalarında
Siyataljide
Topuk dikeninde
Nöropatilerde
Radikülopatilerde
Kas spazmlarında
Osteomiyelitte
Kas güçsüzlüğünde;
Diğer alanlarda ise;
Romatizmada
Osteoartritte
Fibromiyaljide
Rizartroz gibi artroz durumlarında
Çeşitli inflamatik hastalıklarda
Artritlerde
Yanıklarda
Dekübitlerde
Nevraljide
Dolaşım bozukluklarında
kullanılmaktadır.
Kronik Ağrı ve Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi)
Kronik ağrı, günümüzde birçok insanı hayat kalitesini etkileyen; günlük yaşamı oldukça zorlaştıran ve çözümü zor olan bir durumdur. Genelde ilaçlarla tedavi edilmesi beklenen bu durumda, ilaçların yeterli olamadığı durumlar olmaktadır. Ya da bazı yan etkiler sebebi ile ilaç kullanılamayabilir. Bu nedenle Robotik Rehabilitasyon Merkezi olarak kronik ağrılar için Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer) uygulamalarını hizmetinize sunuyoruz.
Özellikle kronik ağrı yönetiminde ve dolaşımı düzenleyerek ödem azaltıcı etkisi bulunan Hilterapi, sıklıkla başvurduğumuz ve etkili bir yöntemdir.
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) ve Teknolojik Gelişmeler
Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile her gün yeni tedavi yöntemleri ve cihazları ortaya çıkmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile geliştirilen ve günümüzde oldukça sık kullanılan Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) bu yöntemlerden biridir.
Lazer ışınlarının derin dokuya etki etmesiyle kronik ağrılarda oldukça etkili olan Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi), analjezik etkisinin yanında dolaşımı düzenleyerek de ödem giderici ve inflamasyon azaltıcı etkiye sahiptir. Fibromiyalji gibi kronik ve sürekli ağrı hissedilen durumlarda etkisi kanıtlanmış olan Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) ile kronikleşmiş ağrılarınıza veda edebilirsiniz.
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) Uygulamaları Hangi Amaçla Yapılır?
Hilterapinin analjezik, inflkamatuar ve ödem giderici, dolaşım iyileştirici etkileri bulunmaktadır.
Hilterapi'nin Normal Lazere Göre Avantajı Nedir?
Yüksek yoğunluklu lazer terapisi olan Hilterapi'de, lazer ışınları daha derine inebilir.
Hilterapi'nin Yan Etkileri Var mıdır?
Hilterapi'nin kontraendikasyonlar dikkate alınarak yapıldığında bilinen bir yan etkisi yoktur.
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) Uygulanmaması Gereken Durumlar Nelerdir?
Hilterapi ciddi yan etkileri bulunmayan ancak uygulanmaması gereken birkaç durum bulunan bir tedavi yöntemidir. Bu durumlar şöyle sıralanabilir:
Hamilelik: Gebelerde kullanılması önerilmez ve kontraendikedir.
Kanser: Kanser hastalarında ve tümörlerde kullanılmaz.
Damar sorunları: Variköz Ven İltihabında uygulanmaz
Epilepsi, kalp yetmezliği gibi hastalıklarda yapılmamalıdır
Açık veya iltihaplı yaralara uygulanmamalıdır.
Kalp pili, metal implant gibi durumlarda risk teşkil eder
Bebek, çocuk veya çok yaşlılarda dikkatli olunmalıdır ya da yapılmamalıdır
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) Uygulama Süreci
Hilterapi ayaktan hasta girişiyle yapılabilen, yatış gerektirmeyen, kısa süren bir noninvaziv tedavi yöntemidir. Yüksek yoğunluklu lazer terapisinin kullanıldığı bu yöntemde hastanın ilgili bölgesine cihazın başlığı ile lazer ışınları gönderilir. Genelde 10 dakika civarında uygulanır ve acı hissedilmez.
Hilterapi (Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi) Kaç Seans Uygulanır?
Yüksek Yoğunluklu Lazer Terapisi yani Hilterapi, genelde 10 seans olarak uygulansa da hastaya ve rahatsızlığa göre bu seans sayısı azalabilir ya da artabilir.